Sayfalar

Sayfalar

31 Ağustos 2018 Cuma

ZAZACA HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN 10 ÖNEMLİ BİLG

   

Çoğumuzun Zazaca hakkında tek bilgimiz ‘Zazaların konuştuğu dildir’.den ibarettir.
peki Zazaca nedir? Nerelerde konuşulur? Kaç milyon Zaza var? daha fazla sorunun cevabını öğrenmek istiyorsan,işte Zazaca hakkında 10 bilgi......

1-Zazaca Hint Avrupa dil Ailesinin İrani diller gurubunun Kuzeybatı kolunda yer alan bir dildir.

2-Zazaca dilinin cinsiyet özelliği(dişilik/erillik) vardır.

3-Zazaca dilini konuşan Zazalar Türkiye, Avrupa, Suriye, Irak İran, Lübnan, Mısır gibi ülkelerde yoğun olarak yaşarlar. Türkiye’de  en çok doğu ve güneydoğu bölgesinde konuşuluyor.

4-Türkiye de Yaklaşık  8-10 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Tabi Asimile olup Zazaca bilmeyen Zaza kimliğinden kopan bir milyona yakın (hatta daha fazla da olabilir) Zaza kökenli insan vardır.

5-Avrupa’da  Zazaca konulu ilk dergilerden  AYRE ve PİYA dergisidir.

6-Avrupa’da  ilk Zazaca çalışmaları Ebubekir Pamukçu başlatmıştır. AYRE  (DEĞİRMEN) ve PİYA(birlik/beraber) dergilerinin çıkarmıştır.

7-Zazaca dili Talişçe,Farsça,Kürtçe  diliyle ortak kelimelere sahiptir. Talişçe ve Zazaca dili çok benzerdir.

8-Zazaca dili UNESCO tarafından 2009 yılında yayınlanan dünya dil ve lehçe raporunda risk altında olan dil kategorisinde yer almıştır.

9-2009 yılında yayınlanan UNESCO raporu duyarsız olan Zaza kesimini Zaza diline olan bakış açısını değiştirdi. Zaza diline olan hassasiyet arttı. Ve Yüzlerce Zazaca kitap dergi çıktı. Onlarca Zaza dernekleri kuruldu. Zaza geceleri, etkinlikleri düzenlendi. Zazaca çalışmalar hızlı bir ivme kazandı.


10- Zaza derneklerinin istişareleri sonucu 23 Ağustos Dünya Zaza Dil Günü ilan edildi. 

29 Ağustos 2018 Çarşamba

ZAZACA HAKKINDA DİLBİLİMCİLER NE SÖYLÜYOR.? İŞTE DÜNYACA ÜNLÜ DİLBİLiMCİLER VE GÖRÜŞLERİ


          

Türkiye’de en büyük üçüncü etnik kimlik olan Zazaların konuştuğu dil Zazaca hakkında geçmişten günümüze süregelen tartışmalar olmuştur. Dil mi lehçe tartışması günümüzde de devam ediyor. Peki gerçek ne?
Dilbilimi alanında uzman kişilerin görüşlerinin derledik. İşte yabancı dilbilimcilerin Zazaca hakkında söyledikleri...


        Zazaca‘nın mazisi Kürtçe‘nin kinden daha eskidir. Kürtçe‘den önce bu bölgede  Zazaca konuşuyordular.  Prof. Dr.Joyce BLAU:)Paris Üniversitesi Doğu Dilleri ve Uygarlıkları Ulusal Enstitüsü)

      Dil bilimcileri ve Zazalar, Zazaca/Dımılıce’yi bir dil olarak kabul eder.
Keza İranoloji dilbilimine göre de, Zazaca başlıbaşına bir dildir.
Kürdolojinin babası sayılan V. Minorsky; ve David Mc Kenze, Prof, Goiche Kojima, Susani, gibi bilim adamları Zazaca'nın bir Kürt lehçesi olmadığını kanıtlamışlardır.

     Dilbilim alanında Dünyanın en büyük ismi olarak nitelendirilen Chomsky, Avrupalı öğrencilerin Zazaca üzerine yaptığı bir araştırmada Zazaca için "Müstakil bir dildir" ibaresini kullandı. Dünyanın en büyük dil bilimcisi olarak nitelendirilen... ve dil konusunda tartışılmaz üstad olarak nitelendirilen Noam Chomsky, üniversite öğrencilerinin "Zazaki" konulu araştırma konusunda yapılan çalışmada 

      W.B.Lockwood Überblick über die indogermanischen Sprachen adlı eserinde Kuzey-Batı diyalektlerinin iki tanesi bugün o eski bölgelerinin dışında varlıklarını sürdürmektedirler: “Goranca ve Zazaca.” Doğu Türkiye’de Kürtler arasında küçük topluluklar halinde yaşayan Zazalar, Hazar Denizi’nin güney kıyılarındaki Deylem den göçenlerin devamıdırlar ve bunların bir bölümü atalarının dilini günümüze kadar koruyabilmişlerdir. Kendileri bu dile Dimli demektedirler.


       Alman Coğrafyacı W.D.Hütteroth 1982 yılında “Türkei” adı altındaki eserinde Zazalar hakkında bunları yazar: „Türkiyede dil istatistiğinde Kürtçe konuşan olarak gösterilenler, aslında başka bir dil konuşuyorlar. Bingöl, Elaziğ, Erzincan ves. Vilayetlerinde konuşulan “Zaza” Dili, kendi başına bir dildir.


       Alman İranolog J.Meyer-Ingwersen 1976 yılında“Zur sprachlichen Situation in der Türkei” adında yazdığı makalede Zazaca’yi kendi başına bir dil olarak ele almıştır ve şöyle yazmıştır: Türkiye de azınlıkların dili söyledir: Kurdmanci ve Zaza. Zazaca bir lehçe olmadığı halde, bazı Zazalar kendileri Kürt olarak görüyorlar.


       Amerikalı T. L. Todd’un 1985 yılında A Grammar of Dimili also known as Zaza, adı altında Zazaca üzerine yaptığı doktora calışmasında Zazaca’nın tartışmasız bir dil olduğunu ortaya koymuştur.[52] 290 sayfa olan kitap, Zazaca’nın “Sesbilimi, Biçimbirimi, Sözdizimi ana bölümleri ve bazı fiil çekimi ile küçük bir Zazaca-İngilizce sözlüğünden oluşmaktadır. “Dimili, Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-­iran dil grubuna dâhil, irani bir dildir.” Aynı yılda
Alman Dilbilimci G.Bossong,“Emprische Universalienforschung”(1985) Zazacayı kendi başına bir dil olarak ele almıştır.


     Ngvar Svanberg:Zazaca, Türkiye’nin doğusunda küçük adacıklara yayılmış olarak görülen Kuzey-­İrani bir dildir. Zazaca konuşanların çoğu gelenekçi Sünni Müslümanlardır. Ama bunların arasında alevi gruplar da vardır. Dersim’de Zazaca konuşanlar dillerini “Dimilice” olarak anarlar. Avrupa’daki Kürt milliyetçileri Zazaca’nın Kürtçe’nin bir lehçesi olduğunu ileri sürerler; ki, bu iddianın dilbilimsel hiçbir dayanağı yoktur. Bununla birlikte Zazaca konuşanlar, geleneksel bir yaklaşımla Kürt sayılan çeşitli tribal gruplara bağlıdırlar. Çok az araştırılmış olan Zazaca, kaybolmadan önce kesinlikle daha fazla derinlemesine belgelenmelidir.”


  İngiliz Iranolog J.R.Payne 1987 yılında Iranian Languages adındaki makalesinde Zazacayı kendi başına bir dil olarak ve Kuzey-Batı İrani bir dil olarak tanımlar. Aynı yıl içerisinde Amerikalı Dilbilimci M.Ruhlen “A Guide to the World’s Languages” adındaki Eserinde Zazaca’yı kendi başına bir dil olarak sınıflandırmıştır.


   İranolog olan diğer bir Fransız P.Lecoq “Le classement des langues irano-aryennes occidentales” Zazacayı İrani dillerin Hirkani grubu olarak sınıflandırarak, Zazaca’yı kendi başına bir dil olarak ele alır. [60]
     
  İranolog Prof. Dr. Ludwig Paul, 1990’lı yıllardan beri Zazaca üzerine çalışmalar yapmaktadır. 1995 yılında “Zazaki” adı altında Zazaca’nın Lehçeleri üzerine doktorasını tamamlamıştır. Ve Zazaca’nın tartışmasız bir dil olduğunu ortaya koymuştur. 1998 yılında “The Position of Zazaki among West Iranian Languages” ve 2009’da da “Iranian Languages” adlı kaynak kitapta “Zazaki” adında makaleleri de bulunmaktadır.


    “Kürdistan Milliyetçilik ve Dil” kitabının yazarı Amir Hassanpour gibi kimi Kürt dilbilimciler, Zazaca’nın Kürt lehçelerinden yapısal olarak farklı olduğunu yazar.
Ağırlıklı olarak Kürtçe üzerine çalışmalarıyla tanınan Dilbilimci Geoffrey Haig de bir Makalesinde aynen böyle yazar: „Bütün İranologlar Zazaca kendi başına bir dildir derler.”


    Biz dilbilimciler açısından Zazaca ve Kurmanci ayrı dillerdir. Bu yüzden biz, kök araştırmalarına her iki dili birbirinden ayırt ederek inmek zorundayız. Prof. Heiner Eichner


      Diller üzerine bilimsel çalışmalar yapan Alman dilbilimci Oscar Mann yaptığı uzun çalışmalar sonrası 1906 yılında PRUSYA BİLİMLER AKADEMİSİNE gönderdiği bilimsel raporda ZAZACA BAĞIMSIZ BİR DİLDİR. KENDİNE HAS ÖZELLİKLERİ VARDIR.


    Karl Haddank Zazaca Üzerine çalışmalar yapımış ve Zazaca kitap çıkarmıştır. Karl Haddank Yayınladığı not/günlük lerde Suriye bölgesinde Zazaca üzerine Çalışma yaptığı sırada bir Kürt emiri ile tanışmış. Kürt emiri, Karl Haddank’ı Zazaca konusunda yanlış bilgilendirmiş.Bunu fark eden Karl Haddank, çalışmasını yarıda bırakmış. yayınladığı not/günlüklerinde dile getirmiştir.


25 Ağustos 2018 Cumartesi

ZAZA DİLİ VE KÜRT DİLİ AYNI MI FARKLI MI?


Zazalar komşu halkı Kürtlerle yüzyıllardır içiçe yaşamıştır. Aynı coğrafyyayı paylaşmış kız alıp kız vermiştir. Bu iki millet birbiriyle sıkı bağlarının olmasına rağmen dilleri kültürleri kendi özelliklerini koruyabilmiştir. Zaza dili ve Kürt dili üzerine araştırma yapan dilbilimciler ve araştırmacı yazarlar özellikle Kürtçe ve Zazaca arasındaki büyük farklılıklara dikkat çekmiş yüzyıllardır aynı coğrafyayı paylaşmalarına rağmen dilleri arasındaki benzerliğin yok denecek kadar az olduğunu dile getirmişlerdir.

 Zaza dili ve Kürt dili üzerine araştırma yapan dilbilimciler yüzyıllar önce bu konuda şöyle söylemleri olmuştur:

Peter Lerch,Zazaca Kürtler için tek tek sözcüklere varıncaya dek anlaşılmaz. diyerek bu farklılığı dile getirmiştir. 


Müller ise Zazaca’nın kendine özgü nominal yapısı komşusu iran kökenli Kürtçe’den ayrılır diyerek Zaza dilinin nominal yapısı ile Kürt dilinin nominal yapısının farklı olduğunu ifade etmiştir. 


E.B. Soane 1909 yılında şunu yazmıştır: Zazaca Farsça’nın bir diğer çağını korumuştur diyerek Zaza dilinin bir ayrı özeliğinden bahsetmiştir. Zaza dilinin Fars dilinden önce Zaza dilinin olduğuna işaret etmiştir. 


1903-1907 yılları arasında ise Kürt dilini araştırmak için incelemelerde bulunan Oskar Mann uzun bir çalışma ve araştırmadan sonra Prusya Bilimler Akademisine gönderdiği raporda Zazaca’nın Kürtçe’den çok farklı bir dil olduğu gerçeğini yazmıştır. Prusya Bilimler Akademisi’ndeki geçmiş çalışmaların aksine Zazaca çok geniş coğrafyalara yayılan ve kürtçe’den bağımsız bir dil olduğu vurgulamıştır. 


Günümüz filologları Zazaca ve Kürtçe’yi karşılaştırmalarında da bu büyük gramatik sözcüksel ve yapısal olan farklılıklarını görmekteler.


 Zaza dili üzerine yapılan ilk çalışmların Avrupalı dilbilimciler tarafından gerçekleşmesi, Zaza dili üzerine bilgileri avrupali dilbilimcilerin yazdığı kaynaklardan bulabiliyoruz. Son yıllarda Zaza dili üzerine Zaza Kürt ve Türk akademisyenler de çalışmlar yapmaya başladı. Fakat maalesef bu çalışmlar çoğu siyasi-ideolojik kaygılarla yapıldığı için bilimsel bir belge yerine ideolojik siyasi belge oluyor. Bu yüzden yüzyıllar önce ideolojik çıkar kaygısı olmayan tarafsız dilbilimcilerin çaslışmalarına yer verdim. Bazen gerçekleri dış pencereden bakanlar daha iyi analiz eder.

ZAZALARIN KURDUĞU DEVLET:SOPHENE KRALLIĞI



Sophene Krallığı Dicle ve Fırat nehirlerinin arasından kurulmuş
bir krallıktır. geschrieben von: neql, am: 30/08/2008 - 03:03:19 Sophene
Krallığı Dicle ve Fırat nehirlerinin arasından kurulmuş bir krallıktır. Roma
imparatoru Diocletian tarafından feth edilen Sophene Krallığı, Zazaların
coğrafık yerleşim yeriyle kesişmektedir. Bu Sophene Krallığının Zazalar
tarafından kurulmuş olduğu tarihçiler tarafından söylenmektedir. Ermenice’de
Tsophk adıyla bilinen Sophene Krallığı bugünkü Elazığ-Dersim bölgesine tekabül
ediyordu. Kral Zariadres Zazadır. Zariadres (Zareh) kelimeside Zazacadan
kaynaklanabilir. Zar kelimeside Zazaca’da “Sarı” demektir.
  

Bazı kaynaklara göre Urartu kralı Menua’nin bölgedeki fetihlerini anlatan Bagin’deki yazıtta Dersim ve Elazığ yörelerine Supani denmektedir. Bu adın sonraları Sofene(Sophene) şekli altında yaşadıgını görmekteyiz. Zazalar‘dan Pers Kralı Darius da bahsetmektedir. Pers İmparatorluğunun hükümdarlığını yapan Pers Kralı I.Darius (Dara)’un (M.Ö. 522-486) yaşamış olup Ortadoğunun birçok ülkesini egemenliği altına almıştır. 

Darius, M.Ö 515 yıllarında Behistun yazıtları olarak ün kazanmış çivi yazısını hazırlatmıştır. Darius, yerden 100 metre yükseklikteki kayalıklara yazdığı Behistun kitabesinde Pers tarihinden bahsetmektedir. 

Behistun kitabesi üç dilde ayrı olarak yazılmıştır: Eski Farsça, Elamice ve
Babilce. Birinci sütunda Darius M.Ö 515 yıllarında Fırat nehrinin kenarında
Zazana adında bir kasaba olduğunu yazmış. Bu kitabede, Dersim (Tunceli) ve
Elazığ havalisi “Zazana” adı ile anılmaktadır. Sütununun ingilizce metni: [1.19]
Says Darius the king: Afterwards I went to Babylon; when I had not reached
Babylon - there (is) a town Zazana by name along the Euphrates. Urartu Kralı
I.Argistis (M.Ö. 780-755), Zazalardan bahseder. Bazı yazılarında (kitabelerinde)
ise, Zazalar’ı “Zavaidi” diye göstermiştir. 


Yunanlı Ksenofon’da bu bölgede (M.Ö. 401 yılında), “SuSa” adında bir şehirden bahsedilmektedir. Ki bu şehir, Zazalar tarafından kurulduğu izlenimini veren “Sophene” krallığının  merkezi olarak kabul edilmektedir. Ünlü Yunanlı tarihçi, felsefeci ve coğrafyacı
Strabon (Strabo) M.Ö. 65-M.S 25 yılları arasında yaşamıştır. Tarihçi büyük
Pliny, M.S. 2. yüzyılda Anadolu ve Mezopotamya cıvarlarındaki ülkeler ve
eyaletlerden bahsederken birçok kere Sophene adını kullanmaktadır (Pliny,
Adiabene, 6.16, 6.10). Tarihçi Prof. Dr. Mehrdad İzadi, Sophene’yi (Şupani)
Elazığ’in büyük Subhan aşiretinden saymaktadır. Bu aşiret halen mevcuttur. Ünlü
Suriyeli Arap tarihçi, etnografist ve coğrafyacı Yakut İbn Hamavi 1179-1229
yılları arasında yaşamıştır. Hamavi’nin “Mücem ül-Buldan” adlı eseri coğrafya
sözlüğü olup, tarihsel, biyografik ve kültürel bilgiler içermektedir. Yakut El
Hamavi 12. yüzyılda Sophene’nin başkenti Arsamosata kentinin %25’inin Ermeniler
tarafından meskun tutulmuş olduğunu yazmış. Buradan yola çıkarak geriye kalan
%70-75’ininde Zazalar tarafından mesken tutulmuş olduğu anlaşılmaktadır. Bunun
yanısıra Ermeni krallarının Ermeni asimilasyonuda hesaba katıldığında; ilk
kurulduğu yıllarda Zaza kenti olduğu da söylenebilir. 


Sophene’nin Başkenti Sophene Kralı Arsames (260-228): Fırat’ın ana kollarından Aratsani
Nehri havzasında kendi adını verdiği Arsamosata (Arşamaşat) kentinin
kurucusudur. Batı kaynaklarında Sophene Krallığı olarak anılan devletin kendi
sakinlerinin dilindeki adı ‘Şupani‘dir. Batılı kaynaklarda ismi Arsamosata
(Arşamaşat) olarak geçen Sophenenin başkenti Bizans çağında Asmosata olarak
anılmıştır. Aynı isim Ermenice‘de Aşmuşat‘a dönüşmüş, Süryaniler kente Arşemşat,
Araplar ise Sumaysat yada Sumeisgat demişlerdir. Sophenenin başkent adının
Zazaca olduğuna dair görüşler: Zaza dilindeki adı Şemşat‘tır. Şatır eski dilde
site yada şehir yöneticisi anlamına gelmektedir. Şehir anlamına gelen Şat
sözcüğünden türetilmiştir. Şat sözcüğünün İranî dillerde ‘Şar‘, ‘Şahar‘, ‘Şehr‘
gibi versiyonları da vardır.
Şat şeklinde söyleneni en eskisidir. Şah
sıfatı dahi bu Şat kelimesinden türetilmiştir. Şemşat, Elazığ’ın Palu sınırları
içerisinde, Murat ırmağının Güney kıyısındadır. Palu merkez bucağa bağlı Xaraba
Köyü‘nün Şupani krallığının tarihi başkenti olduğunu aynı yerdeki Şemşat
Kalesinin varlığından biliyoruz. Günümüzde ismi ‘Örencik‘ olarak
değiştirilmiştir. Yunanlı coğrafyacı Strabo Sophene’nin başkentini
Karkathiokerta (Carcathiocerta) olarak göstermektedir. Bu şehirin Elazığ
(Harput) şehrine yakın olduğu anlaşılmaktadır (XI.14.2). Carcathiocerta şehrinin
adı da Harput adıyla benzerlik taşımaktadır. 20. yüzyılın büyük uzmanlarından
biri olan Marquart’a göre Carcathiocerta kenti aslında Argatiokerta kenti olarak
düzeltilmesi gerekir. Argatiokerta kentini Sophene kralı Zariadres’in oğlu
Argatias kurmuştur. Marquart’e göre bu kentin kalıntıları Dicle nehrinin kaynağı
Eğil veya Arghana Suyu yakınlarındadır.
Sophene Kralları:
• Sames
(Kurucu-M.Ö. 290-260), • Arsames I (M.Ö. 240), • Charaspes (M.Ö. 235), • Arsames
II (M.Ö. 230), • Xerxes (Kserks) (M.Ö. 220), • Abdissares (M.Ö. 210), •
Zariadres (Bağımsız M.Ö. 190), • Morphilig (M.Ö. 190), • Mithrobuzanes (M.Ö.
170), • Artanes (M.Ö. 110), • Arsaces (M.Ö. 70), • Roma İmparatorluğuna bağlandı
(M.Ö. 63) Strabo’daki Artanes, C. Toumanoff’a göre, Sophene kralı Zariadris
(Zareh)’in oğlu Mithrobuzanes I olup, doğru adı Me(h)ruzan’dır. M.Ö. 95 yılında
Büyük Tigranes II (95-55) tarafından devrilmiştir. O’na göre Armog adının daha
doğru şekli de Artok (Artanes)’tur. Zariadres (Zareh) ise bağımsız Sophenenin
krallığını yapmıştır ve mühtemelen Zazadır.
Mehruzan ile Zareh adları
Zazacadaki Mihrican, Mîrzeban, Zara ve Zarê adlarıyla etimolojik olarak çok
yakınlık göstermektedir. Venguvac forumdan alıntıdır.